“Herkesin Sesi” Makyaj, “Hepimizin Nilüferi” Masal!
Nilüfer’de yaz sadece hava sıcak değil, sokaklar da kokuyor. Çöp konteynerleri dolup taşıyor, ilaçlama eksik, sinekler mahalleleri işgal etmiş durumda. Belediyede işler aksıyor. Hizmet yok, sistem aksıyor, personel maaş alamıyor.
Ama Sayın Başkan hâlâ tatilde. Yüzünde değişmeyen o meşhur gülümsemesiyle...
Evet, anladık başkan.
Gülüyorsun.
Her karede, her konuşmada, her reklamda gülümsüyorsun.
Anladık, 500 bin liralık dişin var — parlıyor, evet.
Ama Nilüfer parlamıyor Sayın Başkan. Nilüfer kokuyor. Nilüfer susuyor. Nilüfer yoruluyor.
Peki bu kadar kopukluk neden?
Belki de cevabı yanına aldığı ekipte saklı.
Bakıyoruz; danışman kadrosuna bir “çok yönlü” gazeteci alınmış.
Hani şu…
Bir zamanlar FETÖ sempatikken övenlerden,
AK Parti döneminde medya üzerinden iyi kazananlardan,
Bugün ise CHP’de “solcu” kisvesiyle dolaşanlardan…
Aynı kalem, farklı mürekkepler.
Kime hizmet ettiği meçhul ama her dönemin adamı olmakta usta.
Bugün belediyenin iç işleyişinde etkili pozisyonda, başkanın yanından ayrılmıyor.
Ne o Sayın Başkan? “Derin devletçilik” mi oynuyorsunuz yoksa?
CHP’li bir belediyede, geçmişte cemaat güzellemesi yapmış bir figürün ne işi var?
Yoksa siz de “herkesin sesi” derken, geçmişin seslerini mi kastettiniz?
Nilüfer Belediyesi’nin resmi sloganı “Herkesin Sesi, Hepimizin Nilüferi.”
Peki sokakta gerçekten herkesin sesi duyuluyor mu?
Temizlik işçisinin, yaşlının, esnafın, gencin…
Yoksa yalnızca başkanın tatil pozlarındaki gülüşü mü yankılanıyor?
Sözde halkçı, özde vitrinci bir yönetim var karşımızda.
Boğa güreşlerine “kültürel gezi” adı altında heyet götüren, hayvanların dövüşünü solculukla bağdaştıran bir anlayış.
Hizmetten çok gösteriyle ilgilenen bir zihniyet.
Nilüfer'in sokaklarında hizmet değil, algı dolaşıyor artık.
İşte bu yüzden soruyoruz:
“Herkesin Sesi, Hepimizin Nilüferi” diyorsunuz ya...
Aslında “Birilerinin sesi, Onların Nilüferi” olmuş durumda.
Halk mı? O sadece izliyor, not alıyor.
Ama unutmayın, Nilüfer halkı yalnızca izleyip susmaz.
Zamanı geldiğinde o notları sandıkta öyle bir okur ki,
o 500 bin liralık gülümseme bir anda donar kalır.